Asur Ticaret Kolonileri Çağı olarak adlandırılan milattan önce 1920 ile 1750 yılları arasında Asur’lu tüccarlar Anadolu’da ticaret kolonileri oluşturmuştur. Asur’lu tüccarlar Anadolu’daki insanlara tekstil ürünleri ve kalay satıp karşılığında tahıl ürünlerinin yanı sıra altın, gümüş ve bakır gibi madenleri alıyordu.
Çok kurak geçen yıllarda tahıl ürünleri yetişmediğinden, Anadolu halkı Asur’lulardan kredi ile mal alıyorlardı. Bu kredilerin yıllık yüzde 180’e varan faizleri oluyordu.
Anadolu halkı bir sonraki yılda kuraklık nedeniyle borcunu ödeyemezse, borcuna karşılık ailesinden bir kişiyi Asur’lu tüccarlara köle olarak vermek zorunda oluyordu. Bazı Anadolu insanları bu duruma karşı çıkıp, kentinin kralına şikayette bulunuyordu. Bazı kent kralları borçların silinmesine dair fermanlar yayınlıyor ve bu borçlar siliniyordu. Buna kızan bazı Asur kralları Anadolu’ya gelip bu kent krallıklarına saldırıyordu. Ancak bazen Asur’lu tüccarların bu saldırı istekleri destek görmüyor ve alacaklarını alamıyorlardı. Bu sorunu ortadan kaldırmak için Asur’lu tüccarlar kredili satışlarda saygın tüccarların malı alanlara kefil olma şartı getirmişlerdir.