Batı Anadolu’da Menderes ve Gediz Irmakları arasında kalan bölgeye Lidya, orada yaşayanlara ise Lidyalılar denilmiştir. Hint-Avrupa kavminden olan Lidyalılar bu bölgeye doğudan gelmişlerdir. Lidyalılar, Hititlerin daha sonra da Frigyalılar’ın egemenliği altına girmiştir.

Lidyalılar’ın dili Hitit Dili ile benzerlik göstermektedir. Frigler’in yıkılmasıyla Lidyalılar milattan önce 680 yılında bağımsız bir devlet kurmuşlardır. İlk kralları Giges’tir. Başkentleri Sardes’tir. Bu o dönemin en büyük ve en zengin kentidir. Giges çok güçlü bir ordu kurup sınırlarını doğuda Kızılırmak’a kadar genişletti. Kimmerlere karşı yürüttüğü savaşlar sırasında Asurlular’la işbirliği yaptı ve Kral Yolu’nu Asur’a kadar götürdü. Milattan önce 585 yılında Medler’le barış yapılarak Kızılırmak Lidyalılar’la Medler arasında sınır oldu.

Lidyalılar parayı ilk kullanan medeyinet olmuştur. Parayı yapmak için altın, gümüş ve elektrolit kullanırlardı. Son kral Kroisos zamanı devletin en parlak ve en zengin dönemi olmuştur. Ancak Pers İmparatorluğu’nun ani bir saldırısı sonucunda bu zengin devlet, tarihe karışmıştır.

lidyalılar

Lidyalılar, tarihte ilk defa madeni para kullanarak ticareti devrim niteliğinde bir şekilde dönüştürmüşlerdir. Parayı kullanmaya başlamaları, ticaretin daha verimli hale gelmesine ve değerli metallerin yaygın bir ticaret aracı olarak kullanılmasına olanak tanımıştır. Lidyalılar, gümüş ve altın paralar basarak ekonomik sistemin temel taşlarını atmış ve bu yenilik, ticaretin gelişmesini hızlandırmıştır.

Lidyalıların en parlak dönemi, Kral Kroisos (Krezus) zamanına denk gelir. Sardes, sadece bir başkent değil, aynı zamanda dönemin kültür ve sanat merkezi haline gelmiştir. Kroisos, Lidya Krallığı’nı zirveye taşıyan bir lider olarak, zenginliği ve kültürel katkılarıyla tarihe geçmiştir. Ancak, bu büyük zenginlik ve gücün sonu, Pers İmparatorluğu’nun ani saldırısıyla gelmiş ve Lidya Krallığı, MÖ 546’da son bulmuştur.

Lidyalıların etkisi, yalnızca ekonomik alanda değil, aynı zamanda kültürel ve sanatsal alanda da hissedilmiştir. Sardes, dönemin en büyük ve en zengin kenti olmasının yanı sıra, aynı zamanda sanatsal ve kültürel faaliyetlerin merkezi olmuştur. Lidya’nın varlığı, kültürlerarası etkileşimi teşvik etmiş ve sonraki medeniyetlere ilham kaynağı olmuştur.

Benzer İçerikler
III. Murşili / Uhri Teşup

Muvatalli’nin bir harem kadınından oğlu olan Urhi-Teşup tahta geçince III. Murşili adını almıştır. Önceleri Urhi-Teşup ile amcası Hattuşili’nin arası iyiydi. Bu sebeple başkenti tekrar Hattuşaş’ya kaydırdı. Devamını oku

Kumtepe

Kumtepe, Çanakkale il merkezinin güneybatısında, Kumkale’nin güneyinde; Çanakkale Boğazı’ndan 2.5 kilometre, Ege Denizi’nden ise 2 kilometre uzaklıkla yer alamaktadır. Kumtepe, Devamını oku

Hititler’de Mimari ve Şehircilik

Hitit yerleşimleri ya sarp kayalık bölgelere ya da ova düzlüklerinde kurulmuştur. Bu yerleşimlerin ortak özelliği, belirli aralıklarla inşa edilmiş kulelerle Devamını oku

Nevali Çori

Neolitik Çağ'ın bir diğer önemli yerleşimi de Nevali Çori'dir. Şanlıurfa'nın Hilvanlı ilçesinde yer alan Nevali Çori'nin tarihi M.Ö. 10000 yılına Devamını oku

Yazılıkaya

Yazılıkaya, Çorum iline bağlı Boğazköy’de yer alan bir Hitit açık hava tapınağıdır. Milattan önce on üçüncü yüzyılda yapılmış olan bu Devamını oku

Lidyalılar’ın Yıkılışı

Lidyalılar Kral Kroisos zamanında zenginleşip güçlendi. Ancak onların güçlendiği sırada Doğu’da Pers İmparatorluğu da güçlenmekteydi ve Lidya Devleti için bir Devamını oku

Norşuntepe

Norşuntepe Höyüğü, Elazığ il merkezinin 25 kilometre güneydoğusundadır. 1975 yılında Keban Barajı'nın tamamlanması ile baraj gölünün suları altında kalmıştır. Norşuntepe, baraj Devamını oku

Asur Ticaret Kolonileri Çağında Kredili Alışveriş

Asur Ticaret Kolonileri Çağı olarak adlandırılan milattan önce 1920 ile 1750 yılları arasında Asur’lu tüccarlar Anadolu’da ticaret kolonileri oluşturmuştur. Asur’lu tüccarlar Devamını oku